Filistin: Ne Zaman Biter Bu Zulüm, Ne Zaman Birlik Olur Müslümanlar

in #yoksulluk3 months ago (edited)

Bir Haber Başlığı Değil, Bir İnsanlık Ayıbı!

Bir annenin bebeğini parçalanmış halde kucağında taşıması, dünya için neden hâlâ sadece bir “haber başlığı”?
Bir çocuğun cansız bedeni, enkaz altında günlerce beklerken nasıl hâlâ susabiliyoruz?

Her gün bombalanan bir toprak var.
Her gün yıkılan bir ev,
Cesedi bile bulunamayan evlat,baba,anne,
Yetim kalan bir çocuk,
Ve sessizliğe gömülen bir çığlık…

Filistin…

Sadece haritada küçücük bir yer değil,
Müslüman coğrafyasının kalbinde atan, kanla çarpan bir yürektir.
Orada çocuk olmak, oyuncak değil;
Hayatta kalmak için dua etmektir.

Orada anne olmak,
Bebeğini sabah besleyip, akşam defnetmeye hazırlanmak demektir.

Shireen Ebu Akleh...
Bir gazeteci değil sadece,
bir hakikat savaşçısıydı.
Al Jazeera muhabiri…
Kalemiyle değil, cesaretiyle yazardı gerçeği.

13 Mayıs 2022.
Batı Şeria’nın tozlu sokaklarında, görev başındaydı.
Elinde mikrofon, yeleğinde kocaman harflerle "PRESS" yazıyordu.
Herkes görüyordu.
Kameralar kayıttaydı.
Ama kurşun...
kördü.
Vicdansızdı.

Shireen, bir gerçeği daha duyurmak isterken…
Gerçek, onun kanıyla yazıldı o gün.
Ve dünya, bir kere daha sustu
Şimdi sesi, bizim suskun vicdanımıza emanet…

Peki ya küçük Layan?
Henüz 3 yaşındaydı.Elinde bir çikolata kutusuyla, umutla ambulansa doğru koşuyordu.Ama o ambulans, birkaç saniye sonra bombaların hedefi oldu.
Geride kalan ne bir beden, ne bir ses, ne bir çığlık…
Sadece küçücük bir ayakkabı.
O gün haberlerde adı geçti.
Birkaç saniyelik bir görüntü, birkaç kelimelik bir başlık…
Ama sonra?
Unutuldu.
Çünkü bizim için o sadece bir haberdi.
Bir ekranın arkasında izleyip geçtiğimiz, birkaç saniyelik bir trajedi.
Ama Layan için o birkaç saniye, bir ömrün sonuydu.
Bir annenin yüreğinde hiç dinmeyecek bir yangındı.
Bir insanlık ayıbıydı.

Ve biz..
Hâlâ sessiziz.
Hâlâ duyarsızız.
Hâlâ izlemekle yetiniyoruz.
Her unutulan isim, insanlığımızdan bir parça daha koparıyor.
Her suskunluk, bir çocuğun daha hayallerini gömüyor.

Bu sessizlik, bu duyarsızlık, bu umursamazlık ne zamana kadar sürecek?
Layan’ın ayakkabısı, vicdanımıza bir tokat gibi çarpmadı mı?
Daha kaç çocuğun ayakkabısı geride kalacak?

Ve işte Gerçekler (2023-2025)

Bizim ekran başında sessizce izlediğimiz o zulümde,
2023 Ekim ayından 2025 Nisan’a kadar 34.000’den fazla insan öldürüldü.

13 bini çocuk,
8 bini kadın,
18 bini sivil erkek.

75.000’den fazla insan yaralandı!

Yüzlerce insan artık bacakları,elleri,annesi,babası,kardeşi,çocuğu olmadan hayata devam etmek zorunda kaldı.

Birçoğu hala enkaz altında.
Ve bazıları hâlâ bulunamadı bile…

İsrail bombalarken dünya susuyor!

Amerika silah gönderiyor,
Avrupa “endişeliyiz” diyor,
Birleşmiş Milletler ise kınıyor…

Ama bir annenin gözyaşları, "endişeyle" diner mi?
yanan yüreği, “kinamakla” soğur mu?

Bir çocuk bombardımanda , annesinin parmağını sımsıkı tutarken can verdi.
Ve O anne hâlâ “beni bırakma” diyen o bakışı unutamıyor.

Peki ya Müslümanlar Nerede?
• Bir çocuğun başını okşayacak elimiz yok mu?
• Bombalanan bir evi tamir edecek yüreğimiz kalmadı mı?
• Yoksa ekran başında üzülmekle “elimizden geleni yapıyoruz” mu sanıyoruz?

Her suskunluk, bir çocuğun mezar taşıdır.
Her geç kalınan yardım, bir annenin son bakışıdır.

Hristiyanlar Ne Yapıyor, Biz Ne Yapıyoruz?

Bir Hristiyana bir yerlerde zulüm yapılsa,
Diğer Hristiyanlar tek ses olur, birlik içinde kıyameti koparır.
Yahudilere dokunulsa,
İsrail, Amerika, Avrupa anında kenetlenir.

Peki ya biz?
Tek derdi arkadaşlarıyla oyun oynamak olan Filistinli masum çocukların,masum
sivillerin kanı dökülürken kaç Müslüman ülke ses çıkarıyor?

Kaç tanesi bombayı durdurmak için harekete geçiyor?

Hadi hareketi bırak, hangi Müslüman ülke bu zulüm karşısında gözyaşı döküyor?

Anca bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyoruz ama o yılanın yarın sürüne
sürüne bize de dokunacağını düşünmüyoruz bile.

Müslümanlar olarak ne zaman kardeş olacağız? Ne zaman "o kadının başı açık, utanmıyor mu" gibi ayrıştırıcı düşünceleri bırakıp ne zaman daha önemli sorunlara odaklanacağız?

Ve en önemlisi İNSANLIK ne zaman din, mezhep farklılıklarını bırakıp “tek yürek” olacak?
Yoksa hep birbirimizi yemeye, birbirimizi bölmeye devam mı edeceğiz?

Ey Müslüman!

Senin kardeşin sokakta kurşunlardan kaçarken,
Sen hala hangi koltukta huzur buluyorsun?
• Onlar taşla direniyor,
• Sen telefondan hikâye izliyorsun…
• Onlar aç, susuz, yaralı, yorgun…
• Sen tok, huzurlu, duyarsız…

Bu böyle gitmez!
Giden sadece canlar değil,senin de insanlığın...

Rabbim!

Bize öyle bir güç ver ki,
Haksızlığa,zulme sadece bir değil her gün karşı çıkılsın!

Bu kalplere öyle bir iman ver ki,
Zalim değil, masumlar cesaret bulsun!

Ve bu dünyaya öyle bir adalet getir ki,
Bir daha hiç bir çocuk çikolata kutusuyla ölüme koşmasın!
Ve artık bir daha masumların ölüm habelerini görmeyelim

Tarih Seni Soracak!

“Masum,günahsız insanlar ölürken sen ne yapıyordun?” diyecek.

Cevabın ne olacak?
• Bir video mu izliyordum?
• Hikâye mi attım?
• Dua mı ettim ama bir şey yapmadım mı?
WhatsApp Görsel 2025-04-15 saat 12.23.44_cba60cc5.jpg

Bu cevap sadece seni değil,
Bir ümmetin şerefini temsil edecek!

Her suskunluk, bir zulmün devamına izin vermektir.
Her geciken yardım, bir hayatın son bulmasına göz yummaktır.

Unutma, bir gün o kurşunlar senin kapına da dayanabilir.
Bir gün o açlık, o çaresizlik senin evine de uğrayabilir.

Artık Yeter!
• Ya ayağa kalk,
• Ya da bu suskunluğunun utancını mezara kadar taşı!

Çünkü orada ölen sadece insanlar değil,
Senin de insanlığın!

Sort:  
Loading...

Greetings @maksat00

Welcome to Steemit, we are pleased that you have integrated into the platform. We hope that you share original content and/or respecting the content protocol.

I recommend that you learn about the internal policies that you must take into account when publishing content on Steemit.

https://steemit.com/faq.html#What_is_considered_spam_or_abuse

On the other hand, it is important to let you know that the use of artificial intelligence is not allowed to generate content.

Hello, how about supporting each other by liking each other's content?